Güven Bana
"....Anne bu dönemde bebeğe nasıl davrandıysa, bebek büyüdükçe başkalarıyla kurduğu ilişkileri ilk öğrendiği bu anne bebek ilişkisi gibi kurar. Anne ona güven verdiyse, o bebek için dünya güvenli bir yerdir. Vermediyse güvensiz. Bebek bu ilişkide güveni bulamazsa, gelecekte o yetişkin için tüm ilişkiler güvenilmezdir. " (Camdaki Kız syf.178, Gülseren Budayıcıoğlu)
Ne kadar da önemli bir insan yetiştirmek. Bu sorumluluğumuzu bilerek mi yetiştiriyoruz çocuklarımızı? Keşke çocuk sahibi olmadan bir ana- baba eğitimi verilse herkese. Ne çok yanlış yapıyoruz kim bilir, doğru sanarak yaptığımız onun minik zihninde yara bırakacak. Geleceğe sağlıklı nesiller bırakmak istiyorsak, ebeveyn olarak bize çok iş düşüyor. Bizim de öncelikle, kendimizle ilgili bir çok defomuzu halletmemiz, düzeltmemiz lazım. Tüm ikili ilişkilerde güven vermek ve güven duymak çok önemli.
Çok sevdim ben kitabı. Gülseren Budayıcıoğlu değerli bir doktor, Türkiye'nin ilk psikiyatri merkezini Madalyon Psikiyatri Merkezi’ni kurmuş. Kliniğine gelen hastalarının dertleri, hayatları üzerinden verdiği engin bilgilerden şimdiye kadar bir çok insan faydalanmış. Hatta bir arkadaşım, "bir kitap okudum hayatım değişti" derler ya, ben de "Kral Kaybederse" kitabını okudum hayatım değişti dedi.
Arkadaşım Nazan da yazarın sıkı takipçisiymiş, sağolsun tüm kitaplarını bana verdi, ben de sırayla okuyacağım. Sonrasında kendisiyle bir söyleşi yapma arzusundayım. Umarım bana vakit ayırabilir.
"Sevgi ve ilgi görmeyen kadın giderek mahsunlaşır, gerginleşir ve bambaşka bir kişilik kazanır. Zamanla kadınlığını kaybeder. Cinsiyetsiz, her şey negatif bakan, omzunda kara kuru kuşlarla bir varlığa döner." (Camdaki Kız syf.260, Gülseren Budayıcıoğlu)
"Omzunda kara kuru kuşlar" tanımı nasıl da yerinde olmuş. Maalesef hayat herkese adil davranmıyor. Her kadın ister sevgi ve ilgi görmeyi. Gözündeki ışık bir başka parlar sevilince, içindeki huzur ve mutluluk dışa vurur. O nedenle kimseyi yargılamamak gerekir. O kadın gergin, negatif ve mutsuzsa muhakkak hayat ona iyi davranmamış, zorlu yollarda yürümüştür. Hayatta karşımıza çıkan kişilere empati kurarak bakarsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Bugün okuduğum bir söz de beni düşündürdü gerçi, belki yukarıdaki alıntıyla çelişiyor ama;
"Kötü anılara sahip olmak, kötü bir insan olmak için mazeret değil."
Bu söze de hak vermemek elde değil....
28 Yorumlar
Kötü anılara sahip olmak kötü bir insan olmak için mazeret değildir tabiki ama yadsınamayacak bir etken olduğu kesin
YanıtlaSilhaklısınız aslında
Silzor hayat yaşayan insanların bir zırhı olduğu kesin
Kral Kaybederse isimli kitabını bir arkadaşımda görmüştüm ama okuma fırsatım olmadı. Yazınızı okuduktan sonra meraklandım, listeme ekliyorum. 😊
YanıtlaSilben de en kısa zamanda okuyacağım
SilGood❤
YanıtlaSilthanks
SilSelam. Bir kaç yıl önce arkadaşım vesilesiyle kitapları ile tanıştım. Ve bende çok sevdim. O kadar sürükleyici yazıyor ki....tabi birde doktor olunca daha bir anlamlı kitapları.
YanıtlaSilİyi geceler.🍀
kesinlikle nasıl sürükleyici ve merak uyandırıcı
SilEn sondaki söz bıçak sırtı bi durum.
YanıtlaSilbence de :)
SilSanırım kişi her koşulda iyi kalabilmeyi başarırsa iyi insan oluyor, aksi halde -haksız, adaletsiz, sevgisiz, ilgisiz geçmişinden dolayı da olsa- kimenin imseye kötü davranmaya hakkı yok. Bence biz kadınlar önce yaralarımızı sarmayı öğrenmeli, diğer insanlarla olan ilişkilerimize o izleri yansıtmamalıyız. Kimse de durduk yerde kırılmak, incinmek istemez. Son söze yürekten katılıyorum...
YanıtlaSil"Kötü anılara sahip olmak, kötü bir insan olmak için mazeret değil."
Mevlana'nın dediği gibi Gece gibi olup o kusurları örtmeyi bilmeliyiz yüzüne vurmak yerine
Siliyi insan olmak kolay değil gayret ister
Kötü anılara sahip olmak, kötü bir insan olmak için değil belki ama mutsuz bir insan için olmak için yeterli bir mazarettir bence...
YanıtlaSilbence de mutsuz olmak için yeterli mazaret
Silbu mutsuzluktan çıkabilmek ve bu anıların yerine güzellerini kurmak da bizim elimizde değil mi?
Her zaman mutlu ve huzurlu olmanı diliyorum
Kötü anılara sahip olmak, kötü bir insan olmak için mazeret değil.
YanıtlaSilNe güzel bir söz bu böyle...
değil mi ama :)
Silsaool okumadıydım bu yazarı. tımıms aklımdaa :)
YanıtlaSilkesinlikle okumalısın
SilÇocuk yetiştirmek kesinlikle hafife alınacak bir şey değil. Hafife alınmamalı da. Öğretmenlik okuyorum ve ebeveyn etkilerinin neler olduğunu gördükçe her geçen gün şaşırıyorum. Kesinlikle bir eğitimi olmalı bunun. Kitapta da bunun güzel bir şekilde yansıtıldığını alıntılardan anladım. Sonsuz okunacak listeme ekleyeyim 💙
YanıtlaSilçocuğun hangi annenin kucağına doğduğu çok önemli diyor yazar
Silgerçekten de öyle
bende çocuk sahibi olacak herkese, zorunlu bir eğitim verilmesi gerektiğini düşünüyorum. toplumun temeli bireyler, bireylerin de geleceğine en önemli etki de bulunan aileleri..
YanıtlaSilkesinlikle eğitim şart
SilÇocuk yetiştirme sürecinde annenin psikolojisi çok önemlidir Çok teşekkürler
YanıtlaSilbence de
Silanne mutlu ve sağlıklı olmalı ki, çocuğa da yansısın
Kral Kaybederse kitabını okudum ben de ilk olarak Gülseren Buğdayıcıoğlu'nun. Sonra sırayla okumaya başladım. Çok sade ve anlaşılır yazıyor. Psikolojiyi herkesin anlayabileceği şekilde anlatıyor ki bu çok gerekli bence. Anneler çok önemli ama annenin ruh sağlığına da özen gösterilmeli ki sağlıklı çocuklar yetiştirebilsin. Ben de bir kitap önerisi yazdım, tam da bu konuyla ilgili.
YanıtlaSilaynı fikirdeyim ben de
SilÇocuğa küçüklükten itibaren bebek muamelesi yapmak yerine birey olarak davranırsak zaten özgüvenli çocuklar yetişir. Okuyacağım kitaplar arasında. Teşekkürler canım :)
YanıtlaSilkesiinlikle çocuğun birey olduğunu unutmamak gerekiyor
Sil