Yaşar Çallı, Teymur Ağalıoğlu Atölyelerinde eğitim almış Ankara’lı bir ressam Füsun Ürkün. Onun tuvaline yansıyan, dantel perdeli penceresinde oturan dünya güzeli kediler, rengârenk sardunyalar sizi alıp o evin bahçesine götürüyor adeta. Bazen de evin içine giriyor o şirin pencereden bakıyorsunuz dünyaya. 
Tablolarına baktığınızda imzasını görmeden de, bu sanat eserlerinin onun fırçasından çıktığını anlıyorsunuz, kendi tarzını yaratmış zarif bir ressam kendisi.
Evinin bahçesinde bir bölümü atölyeye çeviren ressam yanında kedisi, önünde tuvali o yemyeşil, rengarenk ortamda eserlerini üretiyor. Füsun hanımla oturduk tuvalinin karşısına biz sohbet ederken  güzel mi güzel  kedisi Kızım da eşlik etti.

KEDİLER BENİM BAŞTACIM

Sizin eserlerinizde kedileri çok iyi analiz etmiş hayvansever bir ressam görüyorum. Kediler hangi yolları adımlıyor tuvalinizde arz-ı endam edebilmek için? 
Bana, kendimi, yapıtlarımı anlatabilme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Doğuştan şanslı olduğuna inananlardanım. Resimlerim, kimliğim, kültürüm, yaşadığım coğrafya, ailem ve birikmiş anılarımdır. Hayranı olduğum yazarlar, kalemlerini konuştururken, ben fırçamı ve renklerimi kullanıyorum. Resimlerimde hiç görünmeyen ama biraz evvel oradaymış hissine kapıldığımız bir figür vardır. İzini yakalar ama onu göremezsiniz. Bizlere emanet edilen hayvanlar ise vazgeçilmezlerim. Estetiklerine hayran kaldığım kediler ise benim baş taçlarım. 

SANAT ASLINDA BİR GELİŞME DEĞİL, BİR DEĞİŞİMDİR 

Tarzınız ile fark yaratan bir sanatçı olduğunuz konusunda herkesle hem fikirim. Tarzınızı yaratma yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz? Resim yeteneğinizin genetik olduğunu düşünüyor musunuz? Ailede sizden başka sanatla uğraşanlar var mı? Kızlarınız Merve ve Melisa’nın güzel sanatlarla arası nasıl? 
Resimlerimi yaparken ne tür yapmalıyım, hangi tarzı uygulamalıyım düşüncesine hiç kapılmadım. Beynim hep elime hakim oldu. Sanatın genetik ve yeteneğe bağlı olduğunu düşünüyorum. Yazarını hatırlamadığım bir cümle aslında tam bunu anlatıyor; “sanat aslında bir gelişme değil, bir değişimdir” Değişim ise genetik sezginin ürünüdür. Bu nedenle her çalışan gerçek anlamda yaratıcı sanatçı olamaz, doğuştan yetenekli kişiler çalışarak sanatçı olabilir. Kızlarım sanatın için doğdular, sanatçı olmadılar ama seçtikleri mesleklerde sanatın, estetiğin tüm izlerini görüyorum.

Sanatın her dalının size ilham verdiğini düşünüyorum. Nurşen Güllüoğlu’nun ilk kitabı “Mutfağın Hatıra Defteri”nin kapağını sizin bir eseriniz süslüyor. Nasıl oldu kitap ve resim buluşması? 
Resim ve edebiyat bana göre birbirlerinden beslenirler. Tıpkı arkadaşlık gibi, tıpkı Nurşen ve ben gibi. Her buluşmamızda, bir bardak çay eşliğinde, nefes almadan konuşurken kendiliğinden çıktı, iyiki de çıktı.
Nasıl bir ortamda resimlerinizi yapıyorsunuz?
Benim bir atölyede çalışmama nedenim, günün her saatinde, her yerde, canımın istediği anda resim yapma özgürlüğünü sevmem, kısıtlanmış alanlar, saatler hiç bana göre değil bu nedenle evimin her alanında, istediğim zaman çalışıyorum, dostlarım, misafirlerim buna yıllar içerisinde alıştılar. Tek sakıncam evde ki kedi ve köpeğimin yere kurusun diye koyduğum ıslak tablolar nedeniyle renk değiştiren kuyrukları. 

Hangi tarz kitapları okursunuz, bu sıralar okuduğunuz kitabı öğrenebilir miyiz? Dizi izler misiniz, Ankara'da sinema ve tiyatroya gitmeye vakit ayırabiliyor musunuz?
Edebiyat, sinema, tiyatro çok sevdiğim ve beslendiğim ama yoğun çalışma temposundan fazla vakit ayıramadığım alanlar. Şimdi başladığım kitap Ramptha-Beyaz Kitap.

Bir seyahate çıktığınızda el çantanızda mutlaka olması gerekenler nelerdir?
El çantamda en olmazsa olmazım gözlüğüm ve not defterimdir. Her türlü ihtiyacımı, her şekilde karşılayabilirim ama onlarsız olamaz. 


  KİŞİSEL SERGİM ARALIKTA "PARİS - DA VİNCİ ART" GALERİDE

Resim atölyesinin dışında zamanını nasıl değerlendirmeyi seviyorsunuz? 
Her gün düzenli olarak sabah çok erken kalkıp, benim için çok kıymetli olan günün ilk ışığında çalışırım, bunun haricinde dostlarla beraber olmak, bir etkinliğe, yemeğe, çaya, bir açılışa, sergilere katılmak  çok keyif aldığım vakitler. 

Dostlarınızın ve ailenizin sizde en sevmediği huy hangisidir?
Kendimde en sevmediğim huyum aşırı planlı, düzenleyici olmam, bu yorucu ama başkaları Hangi huyumdan, özelliğimden rahatsız bilmiyorum, çok zarif ve düşünceliler, hiç belli etmediler. 

Sergi programınızdan bahsedebilir misiniz?
Yoğun bir seneyi geride bıraktım ama önümüzdeki yıl sanat etkinlikleri açısından daha yoğun geçecek. Bu yıl 28 Haziran -Sakız adası karma sergi, Aralık ayı Paris - da Vinci Art galeride kişisel sergim. Seneye Mart ayı içerisinde Art Ankara Sanat fuarımız, Temmuz ayında ise Bodrum kişisel sergim var. Yolu düşen tüm sanatseverleri bekliyorum. 

YAŞAMAK İÇİN PARA GEREKİR 

Kendimden örnek verecek olursam; büyük oğlumun resme kabiliyetini ilköğretimdeki resim öğretmeni keşfetmiş, güzel sanatlar lisesine vermemizi önermişti. Ancak biz “bir meslek sahibi olsun da resimle isterse hobi olarak uğraşır” diyerek birçok Türk ailesinin duygularına tercüme olmuştuk! Ressamların geçinecek parayı kazanamama inanışı sadece biz Türklere mi mahsus?  Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?
Resim ve kazanç …Bana göre en zor soru . Bir tarafta bir şişe şarap için resim yapan, diğer tarafta özel jetiyle dünyayı turlayan sanatçı arasında gittim geldim. Pek çok sanatçının öldükten sonra değerlendiğini düşünecek olursak olay daha da karışıyor. Sanatla uğraşıp, para kazanılmadığına dair genel kanı toplumumuzda yaygın. Sırf para kazanmak için sanat yapılacaksa çok zor. Sanatçı yaratıcı olmak zorundadır ama yaşamak için de para gerekir. Bu durumda yan iş kaçınılmaz ama ne yaparlarsa yapsınlar sanattan vazgeçmemeleri, kendilerinden ödün vermemeleri, yeteneklerini kısıtlamamaları tavsiye ederim. 
Çok üretken, sizlerin tabiri ile “tuvali kurumayan” bir sanatçı olarak bana vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Eserlerinizi nerede görebilir sanatseverler? Eklemek istediğiniz bir husus var mı? 
Takip etmek isteyen sanatseverler tablolarımı Lebriz.com-Füsun Ürkün adresinden görebilirler.
Çok teşekkür ediyorum sevgili Fatma, kolaylıklar ve başarılar diliyorum. 

Fotoğraflar için Dr. Ayşe Erdem’e teşekkürler

13 Yorumlar

  1. Hem olgun hem güzel bir insan.cok keyif aldım.
    Atölyeye bayıldım kedilere zaten dayanamıyorum❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten dw Füsun Hanım çok ama çık özel
      Resimlerine yansıyor zaten güzelliği😍

      Sil
  2. yaniiii kedi ressamı olabilir adııı :)

    YanıtlaSil
  3. Açıkçası resimlerden önce bahçe ve atölyeye hayran kaldım. Resimler müthiş tüm detaylarıyla capcanlı. Sanatçı ruhun değdiği her yer nasıl güzelleşiyor. Ve sen ne güzelsin sunduğun güzeliklerle ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aytülcüğüm ne kadar zarifsin💙
      Çok çok teşekkür ediyorum

      Sil
  4. Bayıldım... O kediler o sardunyalar.
    Çok güzel.

    YanıtlaSil
  5. ellerinize emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  6. Sayende yeni biri tanımış oldum.Ne kadar hoş ve zarif birisi.Atölyesine hayran kaldım.
    Kalemibe sağlık canım.Kocaman sevgiler ❤❤

    YanıtlaSil