Çocukken yaşadıklarımız hafızamızda nasıl da iz bırakıyor değil mi?
Anne olduğumda durup düşünmüştüm;
Çocuklarımın hafızasında nasıl bir anne olarak kalmak istiyorum?
O şekilde büyütmeye çalıştık çocuklarımızı,
Büyüdüklerinde beni nasıl hatırlamalarını istiyorum, hangi güzel hatıralar bırakabilirim?
Ana baba olarak bunlara akıl yorarak büyütmeliyiz çocuklarımızı,

Bugün Ayşe Arman'ın Profesör Yankı Yazgan ile yaptığı röportajı okudum,
Çocuk-genç ve yetişkin psikiyatrlarından kendisi,
Çağımız ebeveynlerinden bahsediyor söyleşisinde;

"Özgürlüğü, çocuğa değil de kendilerine tanımak adına, çocukları başıboş bırakıyorlar.  Çocukların beslenme ve uyku düzeni konusunda mesela. Daha pek çok şey için geçerli. Belki iyi niyetle bunu yapıyorlar ama kendileri için rahat olan yolu/biçimi/saati tercih ediyorlar. Çünkü o zaman çocukla uğraşmaları gerekmiyor. "

Kesinlikle her kelimesine katılıyorum yukarıdaki tespitlerin. Ana babalar kendi rahatını düşünüyor, kendine vakit ayırmayı, kafa dinlemeyi yeğliyor. Çocuk yetiştirmek emek ister. Emek verip çocukla vakit geçiren parmakla sayılacak kadar az maalesef. Başıboş bırakılan çocukları genç olunca zapt edeceğini sanan ebeveynler çok yanılıyorlar. Çocuk büyütmek uğraş gerektiriyor,  ne ekersen onu biçersin sözü çocuk yetiştirmede de geçerli.


Veriyorlar eline telefonu, tableti, açıyorlar TV'de çizgi filmi saatlerce çocuk uyuşuyor. Bilgisayar oyunu için "Susturucu" tabirini kullanan anneleri duydu bu kulaklar :)
Bir süre sonra da "çocuğum hiç kafanı kaldırmıyorsun şu bilgisayardan" diye şikâyet ediyorlar,
Şikâyet etmeden önce o çocukla küçükken birlikte oyun oyna,  kitap oku, müze gez, tiyatroya git, etkinlik yap, pasta, kurabiye yap en basitinden.
Tablet haricinde vakit geçirebileceğini, oyalanacağını öğrenerek büyüsün çocuğunuz,
Ama kolayına kaçıp daha 2 yaşındaki çocuğun eline cep telefonunu verirsen,
16 yaşında da "kalk şu bilgisayarın başından, bırak elindeki telefonu" deme hakkına sahip olamazsın, 
Daha sonra pişman olmamak için daha çok vakit geçirin çocuklarınızla,
Biliyorum çok zor çalışan ana baba olmak,
Sizin de ihtiyacınız var kafa dinlemeye,
Ancak öyle çabuk büyüyor ki çocuklar, sen onunla olmak istediğinde o seninle olmayacak, dışarıda kendi çevresinde kendi hayatında olacak,
Bu vakitleri, yanındaki zamanları iyi değerlendirmenin yolunu araştırmalı,
Örneğin; sohbet ederek bir puzzle yapmak bile onun hem ruhuna hem de aklına iyi gelecek,

Ayrıca çocuklara bir sınır koymanın önemini de öyle güzel anlatıyor ki Yankı Yazgan;

"Ortalıkla koşuşturan çocukların, bir amacı, yapmayı planladıkları bir şey ve o plana uygun bir hareket de yok. Daha çok, o anki durumun etkisinde sağa sola savruluyorlar. Bu da bir “sınırsızlık.” Oysa “sınır” çocukların ihtiyacı olan bir şey. Küçükken başka birini düşünmeyi öğrenmezsem -bana bunu öğretmezlerse- istediğimi, bağıra çağıra yaptırırsam, başka birileri rahatsız olabileceğini hesaba katmazsam, büyüğünce empati yoksunu biri olurum... Ve o zaman insanların başına başka dertler açarım..."

Bizim oğlanlar küçükken ilkokul çağlarında "diş, çiş, yatak" derdim akşam dokuzda,
Onlar bilirlerdi ki, yarın okul var yatmamız gerekiyor, evde misafir de olsa bu rutin değişmezdi, Hafta sonları ise akşam 10'a kadar müsaade vardı,
Evde kuralların olması, çocuğun "Hayır"ı bilerek yetişmesi çok önemli,
Her istediğine "Tamam, Olur" denilen çocukların ileride tatminsiz ve mutsuz olduklarını gözlemlemişsinizdir siz de,
"Çocuk yetiştirmek bir sanat" gerçekten de.....

16 Yorumlar

  1. Bir sürü şey söyleyesim geldi, bir ara ben de yazayım bu konuyla ilgili en iyisi :)

    Başından sonuna her dediğine katılıyorum.

    (Uzuuun uzuuun yorum yazmıştım.ama silindi, özet geçtim şimdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tecrübeleri paylaşmak lazım yaz tabi
      malesef doğru sanılan yanlışları çocuk yetiştirirken çok yapıyoruz

      Sil
  2. Kesinlikle öyle. Çocuk yetiştirmek belkide dünyada yer alan en zor işlerden biri.

    YanıtlaSil
  3. Kızımı dünyaya getirmeden önce demiştim ki, 'çocuk yetiştirmek istiyorum.' Çocuk sahibi olmak çok özel bir duygu ve her insanın yaşamasını dilerim her zaman. Ama çocuk yapmanın kendi duygunu tatminden ibaret olmadığı tartışılmaz. Çok büyük bir sorumluluk. Çünkü ömrün boyunca o Can'a destek olacağın anlamına geliyor. Ve dediğin gibi; bir sanat. Ömrün boyunca boyamaya devam edeceğin bir tuval gibi...
    Sevgilerimle Fatmacım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rengarenk olabilmek ana baba desteği ile oluyor aytülcüğüm
      devam et sen
      sevgiler

      Sil
  4. 'Boyamaya' sözcüğünü 'renk katmaya devam edeceğin' olarak düzeltmek istedim ;)

    YanıtlaSil
  5. Aslında anne baba okulları olmalı. Hamile kalır kalmaz alınmalı çiftler bu eğitimlere gibi projelerim var benim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu eğitim programına beni de ekle tatlım
      tecrübelerimi paylaşırım :))

      Sil
  6. Oğluuum. Babuşuuum. Küçük kafam tokmaaaam diyerek çocuk yetiştireceğim sanırım.. Sanırım benim çocuğum olursa devlet elimden alır :)

    YanıtlaSil
  7. Çocuk yetiştirmeyi Kanaviçe işlemeye benzetirim ben bizim gençliğimizde kanaviçe işleme vardı her genç kız öğrenirdi onu çocukluktan genç kızlığa geçerken yazları okul bitince elimize verirlerdi o işlemede en ufak bir yanlış belli olur sırıtırdı işte çocuk yetiştirmeyi tıpkı kanaviçe işlemeye benzetirim ben en ufak bir yanlış yetişkin olduğunda kişinin üzerinde sırıtır bilmem anlatabildimmi Sanatı doğru icra edebilmek lazım yüreğine sağlık Fatma hanım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel yazmışsınız
      Nejla Hanım
      gerçekten de oya gibi işlenmeli en nazik işimiz çocuklarımız değil mi zaten
      hoyrat yetiştirilen çocuklar ilerde herkesin başına bela oluyor afedersiniz
      sevgiler

      Sil
  8. Merhabalar.
    Çocuklarını en iyi bir şekilde terbiye edip, yetiştiren tüm anneleri tebrik ediyor; tüm sevdikleri ve sevenleri ile birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyorum.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MERHABALAR, ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM güzel sözlerinizden çok memnun oldum :)

      Sil
  9. Hayır demek bizi kötü anne baba yapmaz. En başta bunu iyi bilmemiz lazım. Kuralsız, sınırsız çocuk büyümez. Rutin önemli. Birlikte vakit geçirmek, onlara değer verdiğimizi göstermek en önemlisi. Benim ana başlıklarım bunlar.
    Özellikle akşam yatmayan çocuklar bizim ülkemize toplanmış:)) Ben iki oğlumda da (diş çıkarma, hastalık vs. hariç) uykusuzluktan bahsettiğimi hatırlamam. Bebeklikten itibaren yatma saati var, bebekken akşam 19.30 idi. Bunun karşılığı güne erken başlamaktı elbet, kimi zaman 5 gibi mesela. Tempoyu bu şekilde oturttum, herkes çok şaşırıyordu. Sanki uzaydan çocuk ithal ettim, bildiğin çocuk işte. Ama içine bir hayli sabır katılmış:))
    Hayatımda hiçbir marketten/dükkandan ağlayarak çıktığımı bilmem. Konuşmak, izah etmek en güzeli. Susturmak için sabırsızca yapılan eylemler çocuk büyütürken yapılan en büyük yanlışları doğuruyor.
    Konu uzun tabii. Bu bağlamda herkese anne baba olmayı değil, anne baba olmayı sindirebilecek, sabır gösterebilecek, bunun bilincinde olanlara öneririm.

    YanıtlaSil