1921 yılında insülini bularak diyabet olan milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan ve İnsülinin keşfi nedeniyle 1923 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazanaFredrick Bantig'in doğum   günü olan 14 Kasım Diyabet Günü olarak kutlanıyor dünyada. 

Gülen 3 yıl önce oğlu Mert ile hayatına giren Diyabet gerçeğini ve tecrübelerini sizlerle paylaşacak.



                                              Fotoğraf:Mert  ve annesi Gülen

Oğlum Mert MALKOÇ  biraz solgun ve yorgun … Okulun ilk haftası…6. Sınıfa yeni başlamış… Basketbol antremanlarına gidiyor… "Anne ayağıma kramplar giriyor…çok su içmeye başladım…. Aaaa  kilo verdim… Çok yorgunum…" diyor.
Ben şaşkın anne… "Oğlum ergenliğe giriyor sanırım… Zayıfladı galiba boy atıyor…" diyorum.

"Ayağına kramplar giriyor, sanırım yoğun antreman ağır geldi. Yok yok Mert’ ime bir şeyler oluyor . Galiba yoğun bir enfeksiyon ..Yine bademcikleri iltihaplandı "diye düşünüyorum.

26 Eylül 2013
Doktor'un "Oğlunuz büyük bir ihtimal   Tip  1 Diyabet… Şu anda Şeker Komasında" sözlerini duyunca ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilemiyorum. 
10 günlük bir hastane serüvenimiz başlıyor…
Aklım bulanık ben ben değilim….
Ağlıyorum…..

Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda görevlerini yapamaması…
Sorun İnsülin yetersizliği olduğundan ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundadırlar.
Ani Kilo kaybı, çok su içme, sık idrara çıkma ilk belirtileri…

Oğlum MERT şu an 15  yaşında 3 yıl önce koyuldu teşhisi. Ben doktor değilim hastalık hakkında ayrıntılı bir bilgi veremem. Ancak Diyabetli  bir çocuğa sahip olmak ile ilgili bir kaç şey söyleyebilirim…

Birincisi onlar muhteşemler….
Çok ciddi bir işle başa çıkıyorlar. İstedikleri her şeyi çok dikkatli ve karşılığında ihtiyaç duyulan insülin miktarını hesaplayarak   yiyorlar.
Çok   iyi   hesaplamayla  bu   işi  yönetiyorlar….   

Onlar   Sanatçı,  Sporcu,  Bilim  Adamı, Mühendis, Aşçı   olabiliyorlar..   Her şeyden önce sağlıklı   besleniyorlar.   Hareket   çok önemli…   Evet   bazen   yoruluyorlar   ama   hiç  pes etmiyorlar..   Çok  erken olgunlaşıyorlar…..

Ben 10 günlük hastane serüveninde ve daha sonraki 3 yılımda onun gibi bir çocuğa sahip olduğum için hep şükrettim… Evet bazen dibe vurdum bu koca dünyada , kayboldum , isyan ettim . Ama her seferinde oğlum elimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Diyabeti kabullenmesi ve  onu iyi yönetmeye çalışması , onunla birlikte yaşama çabası beni her seferinde kendime getirtti. 

Şimdi Lise 1 de …
Ders çalışıyor, basketbol  oynuyor..  Bir  gencin  yapabileceği   her şeyi  yapıyor.  Tip  1 Diyabetle  doğan çocuklar  ve çok erken yaşta Tip 1 Diyabet le karşılaşanlar var. Erken tanı çok önemli. 

Mavi Halka, diyabet için birleşmeyi ve bir araya gelmeyi temsil etmesi için Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından oluşturulmuştur.

Dünyada Diyabet farkındalığını arttırmak amacıyla kullanıma sunulan, ” WDD Selfie App – Blue Circle “ (Dünya Diyabet Günü selfie uygulaması – Mavi Halka) uygulamasını; sizde ücretsiz indirebilir ve kendi mesajınızla sosyal medya hesabınızdan , #türkdiyabetcemiyeti #diyabet #test2prevent #eyesondiabetes #WDD hashtagleriyle paylaşabilirsiniz.

10 Yorumlar

  1. Bende Tip 1 diyabet hastasıyım :) Zor bir hastalık ama alışıyor insan. Dikkat ettikten sonra pek bir sorun da kalmıyor. Belki de blogumda bende yazmalıyım yaşadıklarımı :)

    YanıtlaSil
  2. gecmısler olsun cok zor bır rahatsızlık bızde aılede hıc seker yok ama ben çölyaklıyım 2 yıldır ogrendım artık cocuklarıma ıceceklerınde hıc seker kulllandırmıyorum cunku dıyabet gıderek yaygınlasıyor allah yardımcımız olsunn

    YanıtlaSil
  3. Zor bir hastalık anneyi tebrik ediyorum şahane bir yazı . İyi ki paylaşıyorsun Maviannem .💖💖

    YanıtlaSil
  4. Şeker hastalığı konusunda hiç bilgim yok, tek bildiğim bir komşumuzun babası şeker hastasıydı ama maşallah uzun, sağlıklı bir ömrü oldu, emekli oldu filan, tonton bir dedeydi, Gülen hanım moralini bozmasın, zaten bu konuda bilinçli, her tedbiri almış, genç kardeşimize de sağlık, şifalar diliyorum. Uzun sağlıklı bir ömrü olacak o tonton dedemiz gibi.

    YanıtlaSil
  5. Bu konu o kadar önemli ki Mavişim.. İyi ki paylaştın...

    YanıtlaSil
  6. Hepinize sonsuz teşekkürler.... Hastahane dönemimizde Mavianne bizi ziyarete geldi. O mavi gözleri hüzünlü ve nemli ... Ne o bana" size ne oldu böyle" diye sorabiliyor... Ne de ben "Bize ne olduğunu" anlatabiliyorum.Yukarıda ki satırları yazarken aklıma geldi. Ama şimdi herşey yolunda .Sıkıntılarımızla başa çıkabilmeyi öğrendik. Sizin gibi duyarlı insanlar olduğu sürece hayat sorunlarına ve zorluklarına rağmen çok güzellll...SEVGİLER


    Gülen MALKOÇ


    YanıtlaSil
  7. Güzel dilekleriniz ve destekleriniz için sonsuz teşekkürler...Yukarıda hislerimi sizlerle paylaştığım satırları yazarken Mavianne'nin ziyareti geldi aklıma biz hastanede yatarken... Mavi gözleri nemli,hüzünlü çok şey anlatıyor. Ama soramıyor " Size ne oldu böyle" diye. Zaten sorsa da Ben de bilemiyorum ki ne diyeceğimi.. Çünkü ben de bilmiyordum "Bize ne olduğunu". Şimdi biliyorum. İlk değilmişiz son da olmayacak mışız. Ama bazı şeylerin farkındayız.. Sizler gibi duyarlı insanların varlığıyla zor olan hayatımız kolaylaşıyor ve güzelleşiyor. Sevgiyle ve sağlıkla kalın...... Gülen MALKOÇ

    YanıtlaSil
  8. Dün uzunca bir yorum yazmıştım. Elinize ulaşmadı mı acaba?

    YanıtlaSil
  9. Malesef makbulecigim ulasmadi

    YanıtlaSil
  10. Mert ve annesi güçlü bir mücadele vermişler. Şeker hastalığıyla dost olabilmek zordur gerçekten. Onları yürekten kutluyorum. Umarım pek çok çocuk ve gence örnek olur. yol gösterirler.
    Ben de TİP2 diyabet hastasıyım. Ailede hiç kimsede yok. Yıllardır beslenme tarzıma, yaşantıma çok dikkat ederim. Ama bazen hastalıklar kaçınılmaz oluyor.
    Böyle önemli konularda farkındalık yaratmak ne güzel.
    Esenlikler diliyorum.
    Selam-sevgiler.

    YanıtlaSil