Osman Müftüoğlu süper besinlerden bahsetti geçen gün. Malum kış geleli bir hapşırık, tıksırık herkeste. Çocukların hasta olmasına ise ana baba olarak üzüldüğümüz yetmiyormuş gibi bir de fazla antibiyotik kullanıyorlar diye de üzülüyoruz. Aslında hasta olmadan iyi beslenmek lazım. Vücudu güçlendirelim ki, hasta olmayalım. 
Görseller: Ofisimden
1.       YOĞURT: Probiyotik bakteriler, proteinler, D ve B vitaminleri, kalsiyum ve diğer vitaminlerden zengin yapısı, içindeki omega-3 gibi süper yağlarla birleşince yoğurt otomatik olarak birinci sıraya yerleşiyor.

Her yemek masasında eksik etmediğim yoğurt benim oğlanlar tarafından pek rağbet görmese de ayran yaparak bu soruna çözüm buldum :)

2.       KEFİR: Kefir tam bir “probiyotik bombası”. Bilinen en güçlü, en etkili bağışıklık güçlendirici içecek! Tadı başlangıçta güzel gelmese de ısrar edin, tekrar deneyin, alışacaksınız. Meyveli kefir içeceklerinden de faydalanmayı düşünün.

Ne mutlu bana ki, 3 yıl önce arkadaşım Gül sayesinde bu bakterilerle aşk yaşıyorum. Onlar benim kıymetlim. İtina ile sütümü her hafta mayalıyorlar, onları bebekler gibi süzüp bir sonraki maya için alıyorum kavanoza. Gözüm gibi bakıyorum ve üredikçe eşe dosta dağıtıyorum. Şiddetle öneririm, ben çok ama çok şifasını gördüm.

3.       TURŞULAR: Turşuların hepsi güçlü birer bağışıklık dostu.

Turşu deyince bile dişlerim kamaşıyor canım turşu istiyor. Öyle tutkunum turşuya :)  Hele de kış günlerinde sofradan eksik etmiyorum. 

4.       BALIK: Omega-3 yağlarından zengin yapısı, kaliteli proteinlere sahip oluşu, D vitamini, fosfor ve kalsiyum zenginliği “bağışıklık dostu besinler” sıralamasında balığı üçüncü sıraya yerleştiriyor. Özellikle küçük (bebek değil) ve soğuk sularda yetişen balıkları tercih edin.

Balık sever bir eşim olduğu için şanslıyım. Güya Karadenizli olan benim ama Mahocum sağolsun onun sayesinde öğrendim ben balıkları. Hamsiden başka tanışıklığım yoktu oysa ki :) O nedenle de her hafta en az bir kere balık keyfi yaparız.

5.       SEBZELER: Bağışıklık güçlendirici sebzelerin en önemlileri lahana, karnabahar, turp, sarımsak ve soğandır. Bunları mantar, ıspanak, maydanoz ve kırmızı pancar izler. 

Ne yalan söyleyeyim çocukken sebze yemekten hiç de haz etmezdim. Zeytinyağlı sebzeleri ise yemekten saymaz salata niyetine ucundan yerdim. Ne zaman ki, yaş kemale erdi, sebze yemenin çok önemli ve gerekli olduğunu fark ettim sebzeye verdim kendimi. Kahvaltıda bile maydonoz, dereotu, marulu eksik etmemeye başladım.

6.       MEYVELER: Bağışıklık sistemine güç veren meyvelerin ilk sırasında portakal-limon-greyfurt-mandalina, yani “turunçgiller takımı” var. Bu listenin yeni yıldızı ise “nar”. Bu listede muz da mutlaka olmalı.

Korkarak yemeye başladım meyveyi. İçindeki şekerden dolayı. Muz en sevdiğim meyveler arasındadır. Sıkma portakal greyfurt suyunu da çok severim ancak kontrollü tüketmeye dikkat ediyorum.

7.       KURUYEMİŞLER VE YAĞLI TOHUMLAR: Bağışıklığı güçlendiren kuruyemişlerin birinci sırasında badem var. Listeye fındık ve cevizi de eklemeniz uygun olur. Ancak kalori yüklü olduklarından dikkatli tüketilmelerinde fayda var. Keten tohumu yağlı tohumlar içinde en güçlü olanı. Nedeni de omega-3’ten zengin yapısı. Onu ayçiçeği çekirdeği izliyor. İkisini de salatalarınıza veya yoğurdunuza eklemeyi ihmal etmeyin.

Bayılırım kuruyemişe . Çekirdek çitlemek ise milli sporumuzdur film karşısında. Keten tohumu yok chia tohumu gibi her dakika moda gibi çıkan allengirli ot çöple seviyeli bir ilişkimiz bile olamıyor. Bana göre değiller kendileri :) Karadeniz uşağı olarak fındık başımın tacıdır. Ceviz ise olmazsa olmazım.

8.      ŞALGAM VE BOZA: İkisi de probiyotik ve prebiyotik zengini geleneksel besinler. İkisi de lezzetli mi lezzetli. Yaz kış tüketilebildiği için şalgam biraz daha şanslı. Ayrıca antioksidan gücü de bozadan daha fazla.

Bozayı tarçınlı ve leblebili içmeyi severim.  Şalgam ise hayatımda olmayan bir besin. Benim safram ve midem malesef  çiğ  sarımsak ve soğanı sevmiyorlar, hazmetmekte zorluk çekiyorlar. Şalgam suyunun da rahatsızlık vereceğini düşündüğümden dolayı uzak duruyorum kendisinden.

9. ÇAY: Yeşil veya geleneksel siyah çay, hangisini içerseniz için ikisi de bağışıklık dostudur. Bu listeye ıhlamur, zencefil ve tarçın çayını da ekleyebilirsiniz. Listeniz daha bir havalı olsun istiyorsanız ekinezya ve kuşburnu çayını da deneyin! 

Çay zaten memurusun favori içeceği. Gün içinde bir adet yeşil çay içmeye zorluyorum kendimi. Tarçını ve limonu suyumdan eksik etmiyorum. Ihlamur ise grip olduğumda sarıldığım bir içecek. Bitki çayları ile aramın olmadığından bahsetmiş miydim size?

10.   PREBİYOTİK GIDALAR: Az olgun muz, bamya, pırasa, elma, yer elması, pancar, kereviz bence en önemlileri.

Yer elması ile tanışıklığım evlendikten sonra oldu. Mahocum öyle çok seviyor ki, bir zeytinyağlısını yapıyor parmaklarınızı yersiniz. Kereviz benim kış zeytinyağlıları arasındaki favori yemeğim. Muz desen çocukluğumun kıymetli meyvası. Hatta evde muz olunca bayram eden çocuklardık biz. Ünye'de muz ne gezer. Antalya'dan arada gelen muzun tadını çıkara çıkara yerdik. Elma iyidir hoştur çok da güzel olur Elmalı Pay'ım.....

6 Yorumlar

  1. Boza en sevdiklerimden... Midem izin verse günde 3-5 tane içebilirim herhalde...
    Kefiri bırakmıştım mayam bozulup, yeniden başlamak lazım.
    Yoğurt ve sebzeler de soframızın vazgeçilmezlerinden bizim de...
    Şalgam ve balık özürlüyüm ben sadece galiba. Balığı pişirmeye üşeniyorum kokusundan dolayı şalgamında tadı bana hitap etmiyor :/
    Güzel ve faydalı bir yazı olmuş mavi annem ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bozayı çok seviyorsun demek ki,
      kefire mutlaka tekrar başla şebo çok çok faydalı
      teşekkür ediyorum yorumun için
      sevgiler

      Sil
  2. Oh! Sevindim.Bunların hepsi hayatımda. Şalgam ve boza hariç.

    YanıtlaSil
  3. ne güzel sağlıklı yaşıyorsun demek ki
    sevgiler

    YanıtlaSil