Her ayın ilk pazar günü Ankara'da Ayrancı Semt Pazarının kurulduğu yerde "Antika Pazarı" kuruluyor,
Ne zamandır gitmek istediğim pazara bu hafta sonu Ahmet sayesinde gittik,
Çocukluğumun 70'li yıllarına dönüş yaptım sanki,
Hayat ve Ses Dergileri o dönemin magazin haberlerini, 
Sinemada izlediğimiz yıldızların fotoğraflarının yer aldığı dergilerdi,
Müjde Ar'lı bir Hayat'a rastladım tezgahlarda,
Şu aşağıdaki ayakkabı çekeceği o zamanlar adı;  "Kerata"idi ve  her evde vardı,
Sanırım bizimki Ünye'deki evde,
Yaz tatilinde gidince bir araştıracağım,
Antika pazarında görünce eski bir dostu görmüş gibi oldum,
Bu lükens ayaklı masa da bizi 60 lı 70 li yıllara götürüyor,
Gerçi bu yıllarda da çok moda,
Eskiye özlem mi,
Yoksa moda diye, sürekli eskinin dönüp dolaşıp yeni gibi sunulması mı bilemem,
Şu soldaki pirinç mangalın bir benzeri hala benim baba evimin baş köşesindedir,
Kimbilir kimin evinden çıkıp gelmiş buralara,
Zamanında kimleri ısıtmış,
Şimdi ise, 1000 Tl verenin evine gidecek,


 Zamanda yolculuk devam ederken,
En çok da çocukluğumda bizim evde de olan objelere takılıp kalıyorum,
Eskilere gitmek bana iyi geliyor,

 Plakları itina ile inceleyen bu beyefendi,evindeki gramafonunda veya pikapında dinlemek için plak seçiyor,
Belki de;
Gençliğinde bu plakları dinlerken sevdiğine ilan-ı aşk etmiş,
En güzel  anlarının fon müziği olan plakları arıyor,
Kimbilir....


Çeyizlerimize annelerimizin yaptırdığı patiskaya işlenmiş kanaviçe yatak çarşafları, yastıklar,
Sandık lekeli örtüler,
Kimbilir hangi evden hangi sandıktan çıkıp da gelmiş,

 "Yansıdım" Ayci'nin söylediği gibi,
Antika bir aynada gördüm kendimi,
Gümüşler, seramikler,
Evlerimizin başköşesindeki vitrinlerden çıkıp gelmişler,


 Eski el yazması kitapların arasındaki bu kır sakallı dede, çok anlamlıydı,
 Siyah-beyaz fotoğraflar....
Stüdyoya gidilip poz verilir sonra da 1-2 hafta beklenirdi tab edilmesi için,
Aşağıdaki dekolteli bu hafif kilolu genç kız çok hoşuma gitti benim,

Ahmet Hamdi Tanpınarın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" kitabı geldi aklıma bu saatleri görünce,
Nuri Efendi (Saat Ustası), Mübarek (Ayaklı ve yaşlı bir İngiliz yapımı duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerini anlatan bir kitaptır ve okunması gerekenler listesinde olmalıdır.
Çayyolunda da 21 Aralıkta kurulacakmış,
O gün oralara yolunuz düşerse, siz de benim gibi zaman tüneline girip eskiye bir dönüş yaparsınız,
Güzel bir hafta diliyorum....

8 Yorumlar

  1. Ne güzel fotoğraflar, hepsinde bir parçam saklı sanki...

    YanıtlaSil
  2. bayılıyorum böyle yerlere nostalji tarih hep ilgimi çekmiştir zaten ne iyi etmişsiniz harika fotoğraflariçin teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Epeydir gitmedim, gidince kendimi kaybediyorum. Eski porselenlerin ve plakların başından ayrılamıyorum :)) Ak sakallı dedenin olduğu foto çok hoş. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Ah güzel arkadaşım
    ben de geziyordum dün ,
    oralardaydım ..
    yansımamızı gördük arkadaşlarımızla hep birlikte,benim hissettiğim de aynı duygulardı.

    YanıtlaSil
  5. Hele Barış mançonun şarkısını söyleyen Akordeonlu bey,
    hüzünlü olduğu kadar neşeliydi de.

    YanıtlaSil
  6. İstanbul'da da her Pazar Feriköy de kuruluyor Antika Pazarı , ben de en azından 2 haftada bir gidiyorum. Müthiş bir kokusu var bu pazarların ,atmosfer zaten şahane.
    Sizin pazarda da ganimetler çok güzelmiş gerçekten :)

    YanıtlaSil
  7. Ah Maviannem hepsi birbirinden güzel. Hele o Hayat Dergisi ve eski plaklara bayıldım bayıldımmm :)
    Sevgiler çok :)

    YanıtlaSil
  8. Muhteşem. Ben de gideceğim bilmiyordum. Teşekkürler. Sevgiler.

    YanıtlaSil