ANTALYA TAM BİR KONGRE VE TOPLANTILAR CENNETİ

Yazın Antalyaya tatile gidersiniz değil mi?
Birkaç gün stres atmak için koşarsınız güneye,
Denize girer, yeme içmenin dibine vurursunuz çoğu kez,
Turist olarak gitmek güzeldir heryere...

Bizler Ankaralı memuruslar kış gelince güneye akın ederiz,
Anadolu Jet Dolmuşu !!! ile Antalyaya uçarız,
Takım elbiseli bir grup görürseniz bilin ki bizlerdendir onlar,
Neden uçarız kış günü güneye derseniz,
Kongre, seminer, eğitim, toplantı için,

Organizasyon firmaları için sezon dışı Antalyada program düzenlemek iyi iştir,
Uygun fiyata herşey dahil konseptte ağırlanır memuruslar,
Hem oteller kış günü boş kalmaz, hem de bizler işimizi hallederiz,

 Buraya kadar herşey mükemmel görünür dışarıdan,

Hatta imrenilir bu seyahatlere,
Ancak içeriden biri olarak pek de cazip değildir,
Nedenine gelince;
Ruhu gider, yaz günlerinin cıvıltılı hayat dolu otelinin, kış gelince,
O ruh, koşuşturan hafif giysiler içerisindeki insanlarda,
Yüzen, oynayan, güneşlenen turistlerdedir çünkü,
Kış günü gelinen otelde bunların hiçbirini bulmak mümkün değildir,
Takım elbiseli, tayyörlü memuruslar ağırdır !

Terkedilmiş bir kumsal,
Tadilat halinde havuzlar,
Sürekli hafriyat yapan inşaat arabaları kaplamıştır sahili,
Biz memuruslar toplantı salonunun klimalı ortamındayızdır çoğu zaman,
Aralarda çay-kahve molaları,
Eğlenmeye çalışırız yine de,
Gülerek objektife poz veririz, güzel anılarla dönme gayretinde oluruz,
Açık büfe yemekler ise tehlikedir,
Tatlı büfelerinden mümkün olduğunca uzak durmakta fayda vardır,
İki günde 2 kilo ile dönmek hiç de parlak bir düşünce değildir,

Ankara'nın karlı soğuk havasından sonra Antalyanın limonata serinliğindeki havasında bulunmak herşeye rağmen güzeldi...